Prof. Alımları

Konu: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 11:34 am

AD-SOYAD:
YAŞ(RP):
İSTEDİĞİN DERS:
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):

Konu: Geri: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 1:30 pm

AD-SOYAD:Emma Watson
YAŞ(RP):20
İSTEDİĞİN DERS:k.s.k.s
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):

Emma yine uzun bir güne başlıyordu...
Kamp kurduğu bölgedeki hışırtılar nedeniyle sabahın ışıklarında uyanmıştı.Ağır ağır gerinerek kalktığı yatağını asası ile bir çırpıda topladı ve çadırın kapısından dışarı bakındı.Hışırtılar kesilmişti.Belkide ona öyle gelmişti.Gece geç saatlere kadar gözüne uyku girmediği ve geç yattığı için yorgunluktan sersem gibiydi.Dışarı çıktı gece yaktığı ateş sönmüştü.Ağaçların arasında birini görür gibi oldu.

''HEY!,KİM VAR ORADA''diye bağırdı ama bir cevap veya bir işaret alamadı.Bir hırıltı gibi bir ses duydu.Bu hırıltının nereden geldiği çok geçmeden anlaşıldı.Yaşlı bir adam hızlı hızlı soluyordu.

Emmayı gören adam donakaldı ve arkasına hızlı bir hamleyle dönüp sonra başını Emmaya çevirerek ''Yardım edin!,dedi.

Emma sabahın sersemliğiyle afallamış bir şekilde ''Çadırıma gelin çabuk'',dedi ve adam çadıra girerken asasıyla birkaç büyü yaparak çadırı görünmez hale getirdi.

İçerideki adama ''Neler oluyor?'',diye sordu ve adam yutkunarak acele ile ''Peşimde bazı insanlar var,kim olduklarını bilmiyorum'',dedi.

Emma'nın yüz ifadesi değişti.
Adam bunu görünce sarardı ve oturduğu yerden kalktı çabuk adımlarla kapıya yöneldi...
Emma asasını çıkarıp ona yöenltip sessizce ''Olduğun yerde kal'',diye seslendi ve ''Burada neler döndüğünü bilmek istiyorum '',diye de ekledi.

Adam''Bak'',diye başlamıştı ki Emma sözünü keserek
''Başımı belaya sokmak istemiyorum!,dedi ve adamı kovdu.

İçinden''Buradan gitsem iyi olacak'',diye mırıldanarak çadırını toplayıp Çatlak Kazana cisimlendi...

Konu: Geri: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 1:32 pm

alındınız...

Konu: Geri: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 1:50 pm

AD-SOYAD:Emily Dawn Schneider
YAŞ(RP):22
İSTEDİĞİN DERS:Muggle Araştırmaları
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):
O gün Emily için garip bir gündü. Kalktığında kendini başka bir yerde bulmuştu.
Kalkıp evin içinde göz gezdirdi. Eski ahşap bir evdi. Emily buraya nasıl gelmiş olabilirdi. Şu yeni cisimlenme büyüsünü öğrendiklerinden beri kendini başka yerlerde buluyordu.Bu seferde böyle bir yere gelmişti.Eski ve tozlu koltuktan kalkıp evin içinde gezinmeye başladı.Yürüdükçe yerdeki tahtalar gıcırdıyordu ve bu Emily’yi tedirgin ediyordu.

Duvarlarda çok garip tablolar vardı.Emily’nin dikkatini şöminenin üstündeki büyük tablo çekmişti.Dev gibi bir adam ve yanında bir kadın.Adam titiz bir şekilde bakıyordu ama kadının yumuşak bakışları vardı.

Emily şömineye yaklaşıp tabloyu incelerken içeri birisinin girdiğini duydu.Hemen bir koltuğun arkasına saklanıp kimin geldiğine baktı.İçeri tablodaki adam ile kadın girmişti.Adam bağırıp çağırıyordu.O kadar boğuk bir sesle bağırıyordu ki Emily adamın dediklerinden hiçbir şey anlamıyordu.

Adam uzun bir süre salonda bir sağa bir sola doğru ilerledi ve sonra homurdanarak merdivenlerden yukarı çıktı.Kadınsa orada kedi gibi sessiz sessiz duruyordu.

Adam yukarı çıktığında Emily kontrolünü kaybedip yere yayılmıştı.Kadın Emily’nin yere yayıldığını gördüğü anda bir adım geriye sıçradı ve sonra Emily’nin yanına gitti.Emily yüzü kızarmış bir şekilde kadına bakıyordu.Kadın elini uzatıp Emily’yi yerden kaldırıp ;
“Neden buradasın?”
diye sordu.Emily’nin sanki dili tutulmuştu,konuşamıyordu.Bir süre durduktan sonra Emily;
“Efendim ben gece uyurken buraya gelmişim.Yeni öğrendiğimiz bir büyü yüzünden kendimi hep bir yerlede buluyorum.”
dedi ve kadının suratına baktı.Kadın yüzünde küçük bir gülümseme ile Emily’yi dinliyordu.
Kadın Emily’nin başını okşuyarak;
“Anlıyorum,benimde başıma gelmişti bir kere bu.Sorunu asamı saklayarak çözmüştüm.”
dedi ve güldü.Emily’de gülerek;
“Bundan sonra bende böyle yapacağım.Başka bir yolu yok.”
dedi ve birden kendini tanıtmadığı hatırladı ve elini uzatarak;
“Ben Emily Dawn Schneider.Hogwarts Öğrencisiyim.”
dedi ve kadının elini sıktı.Kadında;
“Bende Lily Simpson.”
dedi Emily ayağa kalkıp;
“Sanırım artık gitsem iyi olacak.Arkadaşım çok merak etmiştir.”
diyerek asasını kendine doğrulttu ve kadına el sallayarak;
“Güle güle”
dedi.Kadında;
“Güle güle”
dedikten sonmra Emily büyülü sözcükleri haykırdı ve kendini Hogwarts’ta buldu.Arkadaşı yatakhanede bir sağa bir sola gidip geliyordu.Kız Emily’yi görünce hemen boynuna atlayıp;
“Nerdeydin?Çok merak ettim seni.”
dedi.Emily gülerek başından geçenleri anlattı ve gülüşerek Büyük Salona doğru ilerlemeye başladılar.

Konu: Geri: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 4:44 pm

alındınız

Konu: Geri: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 4:48 pm

AD-SOYAD:Halyley Williams
YAŞ(RP):20
İSTEDİĞİN DERS:İksir
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):

Cho çok heyecanlıydı.Çünkü bu gün ilk dersine girecekti.Hogwarts2ı küçüklüğünden beri çok seviyordu.Bunun için hogwarts'da öğretmen olmayı seçmişti.Üstelik en sevdiği ders olan İksir Profesörü olacaktı.Derin bir nefes aldı ve büyük kapıdan içeri girdi.Burayı özlemişti.Ayrılalı sadece iki sene olmuştu.Oynayan merdivenleri bile özlemişti.Merdivenleri hızla çıktı.İlk derse geç kalmak istemezdi Cho.İksir dersliği zindanlarda olduğu için merdivenler bodru katına iniyordu.İksir sınıfının kapısına gelince öğrencilerinin ona bakmakta olduğunu gördü ve onlara gülümsedi...

Konu: Geri: Prof. Alımları Ptsi Tem. 07, 2008 4:48 pm

alındınız

Konu: Geri: Prof. Alımları Salı Tem. 08, 2008 1:39 pm

AD-SOYAD:Avril lavigne
YAŞ(RP):22
İSTEDİĞİN DERS:Kehanet
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):

Sabahın odasına vuran ilk ışıklarla uyanan Avril, büyük bir hışımla yatağından kalktı..Bugün her şeyini hazırlaması gerekiyordu.. Çünkü Beauxbatons'a başlayacaktı.Bunun için gerçekten de çok heyecanlıydı. Ayrıca her yeri tir tir titriyrdu. Her sabah yaptığı gibi ilk işi balkonuna çıkıp o temiz havayı içine çekmek olacaktı. Hemen balkona çıktı ve manzarayı gözleriyle şöyle bir süzüp ardından derin bir nefes alıp , kokuyu içine çekti.Mis gibi çiçek kokuyordu her taraf.. Avril,çiçek kokularına bayılırdı... Kendi kendine gülümsedi. Belkide bu onun en sevecen özelliklerinden biriydi. Hep doğayla iç içe olmak , onun için çok önemliydi. Çok vakit kaybetmeden balkondan ayrılıp , odasına geçti. Yatağını topladı ve hemen ılık bir duş aldı. İşte yepyeni bir güne zinde başlamıştı. Bu onun gizli formülüydü. Duştan çıktıktan sonra, üstünü temi bir şekilde giyindi. Beyaz bir bluz geçirmişti üstüne ve bluzun üstünde de altın renginde taşlar bulunuyordu.Altına ise şık bir etek giymişti. Muggle'lar bu eteğe kendi aralarında balon etek diyorlarmış. Avril, her şeyi tamam olduktan sonra ikizi Angelina'nın odasına girdi, ve yine kapıyı çalmayı unutmuştu..

" Selam Angelina, hazır mısın? "

dedi onun yanına giderek.. Onu gözleriyle süzdüğünde gerçekten de en az kendisi kadar güzel göründüğünü anladı.. İkiside tam anlamıyla süperdiler. Angelina Avril'a,

" Hadi canım aşağıya inelim. "

dedikten sonra Avril ' tamam ' anlamında başını salladı ve beraber aşağı kata indiler. Anneleri ile babaları salonda oturmuş öylece onları bekliyorlardı.Onları Beauxbatons'a babaları götürecekti..Avril hemen annesi ile babasının yanına gidip , ikisinide öptü.Sonra babasına döndü ve şu kelimeleri söyledi;

" Hadi babacım biz hazırız. "

Babası bunun üzerine, yerinden yavaşca kalktı ve kapıya doğru yöneldi. Artık gitme vakti gelmişti. Avril'nın heyecanı gittikte daha da artıyordu. Angelina'ya bakı ve onun elini sıkarak konuştu,

" Çok heyecanlıyım. "

Angelina gülümsedi ve ' bende ' anlamında başının salladı.. İkiside annelerini son kez öptükten sonra limana doğru yola çıktılar.Beauxbatons'a onları bir çeşit gemi götürecekti. Yolda giderken bütün her şeyi camdan izliyordu.. İnsanları, arbaları ve doğayı.. Her şey olması gerekn kadar mükemmeldi.. Zaten Avril'da böyle olmasını istiyordu. Ve işte sonunda limana varmışlardı.Üçüde arabadan indiler ve limana doğru yürümeye başladılar. Avril yürürken yanından geçen bütün insanları süzüyor ve onlara ufak gülümseler fırlatıyordu. Babası onların her şeyini hazırlayıp onları gemiye bindirdi.İkiside gemide öylece oturmuş , suskun suskun bakınıyorlardı.O sırada Avril konuşmaya başladı,

" Artık Beauxbatons'a gitmemize çok az kaldı Angelina. "

Angelina gülümsedi ve ona yanıt verdi,

" Evet tatlım. "

Avril derin bir nefes aldı.Gözü ayakkabılarına takılmıştı.Acaba çok mu süslü giyinmişti.Etrafına baktığında çoğu kişi sade şeyler giyip gelmişti. Bu yüzden biraz çekingenlik hisseden Lily durmadan kıpraşıp duruyordu.Bluzunu düzeltti ve çantasından altınla kaplı olan aynasını çıkartıp son kez kendine baktı. Artık gemi kalkmıştı...
Yavaş yavaş hava kararmaya başlamıştı. Avril saniyeler geçtikçe daha da heyecanlanıyordu. Çok geçmeden hemen kendine hayalindeki arkadaş grubunu kurmalıydı. Bu onun her zaman hayal ettiği bir şeydi. Kendine havalı bir grup kurup tüm ezikler ile uğraşmak. Ama bunu yapması biraz zaman alacağa benziyordu. Angelina' ya baktı ve konuştu,

" Hadi canım gel geminin dış kısmına çıkalım. "

Bu sözün üzerine biraz duraksadı. Şimdi ise hangi binaya seçileceği konusunda bir endişesi vardı. Ya Aventurin ya da Aquamarin' e seçilemezse. Aslında Avril Aventurin'e seçilmek istiyordu. Bu belkide onun en büyük dileklerinden biriydi , diye düşünürken en sonunda ikizi Angelina cevap verdi,

" Evet tatlım gidelim , burası sıktı. "

İkiside kıkır kıkır gülmeye başladılar. Oturdukları koltuktan kalkışları bile o kadar çok havalıydı ki.. İnsanlara hava atmaya bayılıyordu. Geminin dış bölümüne doğru yürürken , yanından geçtiği ezik tiplere ilk önce havalı bir şekilde gülümsüyor sonra da Angelina'ya bakıp bir şeyler söylüyormuş gibi yapıp dalga geçiyordu. Şimdiden başlamıştı haylazlığa.. Ve sonunda açık hava bölümüne çıkmışlardı. Avril temiz havayı derince içine çektikten sonra manzarayı seyretmeye koyuldu. Her şey o kadar çok mükemmeldi ki.. Gözlerini onları seyretmekten alıkoyamıyordu. Bütün her yer masmavi bir deniz ile kaplı , sağ tarafta yemyeşil dağlar vardı. İleriye baktığında ise , güneşin batışını gözlemleyebiliyordu. Bu mükemmelinde ötesindeydi. Avril güneşin batışını izlemeye bayılırdı. Kendi kendine hafifce gülümsedikten sonra Angelina'ya baktı ve,

" Sustun birdenbire. "

diyerek cevap bekledi. Herhalde Angelina'da bu müthiş doğayı izlemeye koyulmuştu. Gerçektende insanı o kadar çok büyülüyordu ki, hep ona bakası geliyordu... Angelina derin bir iç çektikten sonra cevap verdi,

" Bu manzara karşısında konuşmak mümkün değil.. "

Avril sadece gülümsemek ile yetindi.. Vakit gittikte azalıyordu, süre dolmak üzereydi. Kafasını arkaya doğru çevirdiğinde , bütün herkesin toplandığını gördü. Sonra Angelina'yı kolundan tutarak iç bölüme gitti. Profeförlerden birine ,

" Acaba vardık mı? "

diye sormaktan hiç çekinmememişti. Karşısında duran Profesör ise ' evet ' anlamında başını salladı. Avril Profesör'ün verdiği cevabı çok iyi anlamıştı. Bu yüzden de hemen kendi oturdukları bölüme gidip eşyalarını toplamaya başladılar. İkiside birbirlerinden heyecanlıydı. Beauxbatons'a varmışlardı. Şimdi ise bütün öğrenciler sırayla gemiden indiriliyordu...

Konu: Geri: Prof. Alımları Salı Tem. 08, 2008 1:40 pm

TAMADIR

Konu: Geri: Prof. Alımları Salı Tem. 15, 2008 3:25 pm

AD-SOYAD:Marissa Jasmine Faith Black
YAŞ(RP): 20
İSTEDİĞİN DERS: Tılsım
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):
Marissa Hogwarts'ın karanlık koridorlarında ilerliyordu... Bu okula ilk geldiği gün hala aklındaydı.Ravenclaw binasından mezun olmuştu ailesindeki herkes gibi.O zamanlar bir öğrenci olarak geldiği okula şimdi profesör olarak geliyordu.Saatine baktı dersinin başlamasına 5 dakika kalmıştı.Merdivenlerden çıktı ve tılsım dersliğine doğru ilerlemeye başladı...
Sınıfa girdiğinde bir sürü öğrenciyle karşılaştı kimi bikaç kişiden oluşan arkadaş gruplarıyla konuşuyor kimi ise tek başına bir sırada oturuyordu.Marissa'nın sınıfa girmesi üzerine konuşmalar kesildi ve herkes sıralarına geçti.Marissa masasına doğru ilerledi ve cüppesinden asasını çıkardı.Asasını havada salladı ve

"Marissa J. F. Black"

yazısı belirdi tahtada.Marissa asasını kaldırdı ve sınıftaki herkesin onu görebilceği bir yerde durdu.

-ben Marissa Black bu sene eğer bir sorun çıkmazsa Tılsım derslerini beraber işleyeceğiz.Ravenclaw mezunuyum... Ödevlerini yapan sorumluluk sahibi olan kişilerle sorun yaşayacağımızı sanmıyorum.İlk dersimiz olduğu için bu ders sizler hakkında bilgimin olması için kendinizi tanıtan bir yazı yazmanızı istiyorum...

dedi.Öğrencilerden bazıları ders işlemeyecek olunmasına sevinmiş gibi görünüyordu.Öğrencilik yıllarında Marissa da sevmezdi ilk gün ders işlemeyi.Öğrencilere baktı ve

-Herkes bir parşömen ve bit tüy kalem çıkarsın sıranın üzerinde başka birşey olmasın.Yazısını bitiren parşömeni masamın üzerine bırkıp çıkabilir.

dedi ve asasını cüppesinin cebine koydu.Masasına gidip sandalyesine oturdu... Bütün öğrenciler yazılarını verdikten sonra parşömenleri alıp sınıftan çıktı.

Konu: Geri: Prof. Alımları Salı Tem. 15, 2008 5:06 pm

tmamdır

Konu: Geri: Prof. Alımları Çarş. Tem. 16, 2008 4:12 pm

AD-SOYAD:Christina Aguilera
YAŞ(RP):28
İSTEDİĞİN DERS:Eski yazılar
ÖRNEK RP(EN AZ 5 SATIR):
Not:Başka bir sitede yaptığım bir rp

Christina çok yorulmuştu.O gün üstünde bir yorgunluk vardı.Öğlene kadar uyumuştu ama hala daha uykusu var gibiydi.Kendini pek iyi hissetmiyordu,yüzü soluktu.Hava alırsa belki açılacağını düşünüp göl kenarında bir yürürüşe karar verdi.Göl kenarı ağaçlıktı ve bol oksijen vardı.Christina yavaş yavaş ağaçların altında ilerliyordu.Havada boğucu bir sıcak vardı.Belki Christina'nın halsizliğinin nedeni buydu.Göle yakın bir yere oturdu Christina.Çimlerin üzerinde bağdaş kurmuştu.Gölün içindeki balıkları,kurbağaları izliyordu.Balıklar sürü halinde gidip gidip geliyorlardı.Bir tanesi çok küçüktü ve büyük ihtimalle yavruydu.Çok yavaş yüzüyordu.Diğerlerinden geride kalıyordu.Christina

"Ooo zavallı yavru"

dedi.Daha sonra da güldü.Neden böyle bir şey demişti ki?Acıma duygusu fazla olmayan birisiydi ama hayvanlara gelince fazla kötülüğü olmuyordu nedense..
Christina balıklara bakmayı bıraktı ve çimlere uzanarak gökyüzünü izlemeye başladı...

Konu: Geri: Prof. Alımları Çarş. Tem. 16, 2008 4:13 pm

tmmdır

Konu: Geri: Prof. Alımları Cuma Ağus. 01, 2008 12:41 pm

daniel jacob potter
19
uçuş

Etraf aşırı karanlıktı ve bu karanlık rahatsız ediciydi. Karanlığın ardından bir ses “Lumos!” diye fısıldadı. Asanın ucundan ışıkların süzülmeye başlaması ile birlikte etraf da aydınlandı. Daniel en sonunda başarabilmişti, Isabell’in evine girebilmişti.

Amacına ulaşmak onu gururlandırmıştı. Fakat çok hızlı ve sessiz olmalıydı.

Aceleyle ilerlerken önüne up uzun bir merdiven çıktı. İşte bu sessizliği bozacak gibiydi. Çünkü merdivenler ahşaptandı. Ama yine de her zamanki sessizliğini koruyarak merdivenleri çıkmaya başladı ve bir anda “Gıcırrt!” diye bir ses duyuldu. Daniel bunun merdivenin gıcırtısı olduğunu düşündü ve gözlerini kapayıp dudaklarını ısırdı. Fakat gıcırtı merdiven gıcırtısı değil kapı kıcırtısıydı.

Merdivenin sonundaki kapı sessizliği delerek açılmıştı. İşte bu çok kötüydü. Daniel’ın karşısında Isabell her zamanki masumluğuyla duruyordu. Daniel belli belirsiz gülümsedi ve fısıltıyla “Merhaba Bell.” Dedi. Ailesinin duymasını istemezdi. Amacı Bell’i ve hortkuluklarını alıp kaçmaktı.

Bell’in masum görünümünün yerini endişeli ve donuk bir görüntü almıştı. Daniel gittikçe endişeleniyordu. Çünkü çığlık atmasından korkuyordu. Buna engel olabilmek için hemen “ Bak Bell, amacım asla seni veya aileni incitmek değil. Çünkü sen benim tek değer verdiğim kişisin. Senden başka dostum, akrabam yok bile denilebilir. Lütfen zorluk çıkarma da hortkuluklarımı alıp gidelim. Zaten annemler seni merak etmeye başladılar. Lütfen Bell, onlardan korkmana gerek yok!” dedi.

Bell bir anda odasına geri döndü ve çıktığındaysa üzerini giyinmişti, elinde gümüş bir künye duruyordu. Daniel bu sefer gerçekten gülümsedi ve “Hadi Bell, oyalanmadan gidelim.” Dedi. Ama o kadar kolay olmayacaktı çünkü bir kapı gıcırtısı daha duyulmuştu. Bu sefer gelen evin hizmetçisiydi. Asasını sıkıca kavramıştı. Saldırıya hazır gibiydi. Daniel’da hemen asasını çekti ve Bell’i kolundan tutup yanına çekti. Sesini yine kısarak “Lütfen izin verin gidelim. “dedi ama hizmetçi hamle yapmaya kalkınca Daniel “Petrificus Totalus!” büyüsünü yaptı içinden. Kadın kas katı kesildi.

Daniel, Bell’i ve hortkulukları alıp oradan acele ayrıldı. Kıl payı kurtulmuştu ve bunun için şükrediyordu.

Konu: Geri: Prof. Alımları C.tesi Ağus. 02, 2008 7:35 pm

tamam

Konu: Geri: Prof. Alımları Perş. Ağus. 28, 2008 10:55 am

AD-SOYAD:POLAT ALEMDAR
YAŞ:22
İSTEDİĞİN DERS.DÜELLO
RP.
POLAT yine uzun bir güne başlıyordu...
Kamp kurduğu bölgedeki hışırtılar nedeniyle sabahın ışıklarında uyanmıştı.Ağır ağır gerinerek kalktığı yatağını asası ile bir çırpıda topladı ve çadırın kapısından dışarı bakındı.Hışırtılar kesilmişti.Belkide ona öyle gelmişti.Gece geç saatlere kadar gözüne uyku girmediği ve geç yattığı için yorgunluktan sersem gibiydi.Dışarı çıktı gece yaktığı ateş sönmüştü.Ağaçların arasında birini görür gibi oldu.

''HEY!,KİM VAR ORADA''diye bağırdı ama bir cevap veya bir işaret alamadı.Bir hırıltı gibi bir ses duydu.Bu hırıltının nereden geldiği çok geçmeden anlaşıldı.Yaşlı bir adam hızlı hızlı soluyordu.

POLATI gören adam donakaldı ve arkasına hızlı bir hamleyle dönüp sonra başını POLATA çevirerek ''Yardım edin!,dedi.

POLAT sabahın sersemliğiyle afallamış bir şekilde ''Çadırıma gelin çabuk'',dedi ve adam çadıra girerken asasıyla birkaç büyü yaparak çadırı görünmez hale getirdi.

İçerideki adama ''Neler oluyor?'',diye sordu ve adam yutkunarak acele ile ''Peşimde bazı insanlar var,kim olduklarını bilmiyorum'',dedi.

POLATnın yüz ifadesi değişti.
Adam bunu görünce sarardı ve oturduğu yerden kalktı çabuk adımlarla kapıya yöneldi...
POLAT asasını çıkarıp ona yöenltip sessizce ''Olduğun yerde kal'',diye seslendi ve ''Burada neler döndüğünü bilmek istiyorum '',diye de ekledi.

Adam''Bak'',diye başlamıştı ki POLAT sözünü keserek
''Başımı belaya sokmak istemiyorum!,dedi ve adamı kovdu.

İçinden''Buradan gitsem iyi olacak'',diye mırıldanarak çadırını toplayıp Çatlak Kazana cisimlendi...

Konu: Geri: Prof. Alımları Perş. Ağus. 28, 2008 10:56 am

alındınız...

Konu: Geri: Prof. Alımları C.tesi Ağus. 30, 2008 10:02 am

Alınmadın bu başkasının rp hatta rp dersliğindede var

Mesaj Sayısı : 4 Yaş : 30 Kayıt tarihi : 30/08/08

Adım Amanda Johanson 21 yasındayım herhagi bir boş derse girerim ! Bu rp bnm sitemdeki rp istersen bakarsın canım

Emilie ve Dominic çok romantik bir gece geçirmişlerdi . Emilie'nin bir anda gözlerinden usulca yaşlar akmaya başladı . Ne olduğunu kavrayamayan Dominic meraklı bakışlarla Emilie'yi inceliyordu . Emilie bu yakınlaşmanın aniden nasıl olduğunu hala akıl edemiyordu . Emilie'nin ölen annesi ona hep şöyle derdi ;

" Canım kızım . Her zaman kiminle beraber olduğunu bilmelisin ve kendine dikkat etmelisin . "

Emilie'nin annesi oldukça deneyimli ve iyi bir büyücüydü . Emilşie annesi ölene kadar onun sözünden hiç çıkmamıştı ve çıkmamayı düşünüyordu . Karşısındakinin isminden başka birşeyini bilmiyordu . Saatlerdir beraber olduğu Dominic'in Ölümyiyen olabileceği gelmişti Emilie'nin aklına . Bir anda korkmaya başladı . İçinden bir hi oradan uzaklaşmısını söylüyordu fakat onu Dominic'e yaklaştıran bir duygu vardı içerisinde . Yavaşça Dominic'in yanında kalktı ve elleriyle gözündeki yaşları sildi . Dominic Emilie'yi kucağına almış bir yere götürüyordu . Emilie karşı geemiyordu . Başı çok ağrıyordu ve yerinden kımıldayacak hali yok gibiydi . Kendini Dominic'in kollarına bıraktı . Artık herşeye razıydı . Biraz yol yürüdükten sonra Dominc bir odada kırmızı bir kanepenin üzerine Emilie'yi usulca yatırdı . Oradan gitti ve iki dakika sonra geldiğinde elinde iki fincan kahve ile gelmişti . Emilie yavaşça kanepeden doğruldu . Eline fincanı aldı ve ;

" Sağol canım başım çok ağrıyor ! "

dedi . İkisinin de yüzünden yorgunluk hissi akıyordu . Bir de Emilie'nin gözyaşları ... Emilie cesaretini topladı ve ;

" Birşey sormam lazım . Siz Yoldaşlık tarafındansınız değil mi ? "

İçinden farketmeden ne dualar ediyordu Emilie . Dominic Ölümyiyen ise nasıl beraber olabilirlerdi ki ... İmkansız aşk diye buna denirdi herhalde ...

Konu: Geri: Prof. Alımları C.tesi Ağus. 30, 2008 10:33 am

Tamam canım hangi ders